Şili’de ihtiyaç sahibi ve perişan halde bulduğu köpeklerin bakımını kendi imkanlarıyla yapan David Fernandez, elinden gelen hiçbir şey yapmadan bu sevimli hayvanları nasıl hayata döndürdüğünü anlatarak insanları şaşırtıyor.
Bakalım David neler söylemiş ve minik dostlarımız nasıl değişmiş…???
UYARI: İçerik hassas görseller içermektedir!
Kaynak:https://www.boredpanda.com/before-aft…
David Fernández, yürek ısıtan, coşkulu çalışmasında kendisini Santiago sokaklarında ihmal edilen köpekleri kurtarmaya adadı.
Bildiğiniz gibi sokak hayvanlarının yaşam koşulları son derece kötü ve onlara yaşam şansı vermek Fernández gibi insanlar sayesinde mümkün oluyor.
David’in çabalarının ve sıkı çalışmasının muhteşem sonuçlarına bakın!
David’in çektiği fotoğraflar köpeklerin yaşamlarında, sağlıklarında ve görünümlerinde genel bir iyileşme olduğunu kanıtlıyor.
David, eylemleriyle değerli değişiklikler yapabilen ve büyük bir duyarlılık ve kararlılıkla başkalarına ilham verebilen bireylerin en büyük örneklerinden biri oldu.
David’e köpeklere yardım etme misyonu sorulduğunda, örneğin başıboş köpekleri kurtarmaya başlamasına neyin ilham verdiği sorulduğunda, şu şekilde yanıt veriyor:
“Köpekleri kurtarmak istememde bana ilk ilham veren şey onları bulduğum korkunç durumdu. “Şili sokaklarındaki koşulların ve terk edilmenin neredeyse normal olduğunu görmek travmatikti.”
David ayrıca Şili’de önemli bir başıboş köpek popülasyonunun bulunduğunu ve bu köpeklerin karşılaştığı zorlukları şöyle açıkladı: “Şili, hayvan istismarının ‘beşiği’dir ve ülkenin az gelişmişliğini ve sorumlu evcil hayvan sahipliği kültürünün eksikliğini yansıtmaktadır.”
Yetkililerin karşılaştığı temel zorluklar arasında insanları evcil hayvan edinmeye teşvik etme çabalarını yönlendirmek yer alıyor.
“Yetkililer aynı zamanda köpek sahipliğinin gerçek sorumlulukları hakkında eğitim programlarının uygulanması gibi önemli bir görevle de karşı karşıyadır.”
Fernández’in kurtardığı köpeklerin çoğu kötü durumdaydı ve uyuz gibi ciddi hastalık ve yaralanmalardan muzdaripti. Onlara ihtiyaç duydukları bakımı sağlamak için uyguladığı tipik sürecin ne olduğu sorulduğunda David şunları söylüyor:
“Ciddi uyuz ve yaralanması olan bir köpeği kurtarmak için gerekeni yapmak, daha fazla bozulmayı önlemek için titiz ve kademeli bir süreç gerektirir.”
“Bu tedavi, yoğun çabalara rağmen yaklaşık üç ay sürüyor. Her durumda süreç, hijyenik banyolar, yara temizliği ve psikolojik tedavilerin de dahil olduğu bir dizi adımı içeriyor.”
David’in çalışması yalnızca köpeklerin yaşamlarını dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda hayvan refahı konusunda daha geniş bir farkındalığa da katkıda bulunuyor.
“Köpek bakımı konusunda kamuoyunu bilinçlendirme çabalarım insanlar tarafından pek takdir edilmedi. “Yıllardır gösterdiğim çabalara rağmen toplumumuzda bariz bir ilerleme olmadığını hissettim.”
“Aksine, aydan aya, günden güne, yıldan yıla köpeklerin istismara maruz kaldığını görüyorum. Bu hiç bitmeyen ve kısır bir döngü gibi görünüyor.”
Ayrıca sonuçlara ulaşmak ve istismara uğrayan köpeklerin sayısını azaltmak için ne gibi değişikliklere ihtiyaç duyulacağından da bahsetti.
“Hayvanların korunmasına yönelik etkili maddelerimizde birçok eksiklik var. Şu anda pratikte verimli çalışmayan bir hayat yaşıyoruz ve bu da ne yazık ki hayvan istismarcılarının cezasız kalmasına neden oluyor.”
David, en büyük sorunun mevcut kaynakların uygun şekilde dağıtılmamasından kaynaklandığını söylüyor.
Peki siz bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım…???
